Nujeen Mustafa’nın İnanılmaz Öyküsü

Bu yıl Emirates Havayolları Edebiyat Festivali duygusal dakikalara sahne oldu. Bir yazar ve kitabın karakteri ilk kez sahnede yan yanaydı.

Sözkonusu karakterin adı  Nujeen Mustafa . ülkesini kasıp kavuran savaştan, tekerlekli sandalyesi ile 5000 kilometre yol kat ederek kaçmayı başaran Suriyeli bir genç. Ve Nujeen’in öyküsü, ünlü savaş yazarı Christina Lamb tarafından sayfalara aktarıldı. Girl From Aleppo adlı kitap, Lamb’in Malala Yousafzai ile ortaklaşa yazdığı Benim Adım Malala’dan sonra yayınladığı ilk kitap.

Nujeen ve Lamb ilk kez, Nujeen’in 20015 yılında Almanya’ya güvenli bir şekilde ulaşmasının üzerine karşılaştı. Genç Nujeen’in mülteci kamplarından çıkmasına ve özgürce seyahat edebilmesine ancak yakın zamanda izin verildi.

18 yaşına daha yeni basmış olmasına rağmen, Nujeen sahnede iç ısıtıcı, keskin ve sıklıkla eğlenceli tavırlarıyla adeta saygı uyandırıcı bir etki yaratmayı başaran, usta bir konuşmacıydı. Kürt kökenli Nujeen, beyin felcinden müzdarip ve yabancı topraklarda bir sığınmacı olarak toplumun dışına itilmiş bir hayatı gözler önüne serdi.

nujeen mustafa’nın rotası

O artık alışılmadık bir ünlü, kendisi adına yapılmış bir emojiye bile sahip.

Bütün hayatımı baskılanarak, kendimi ifade edemeyerek, hiç bir yere ait olmayarak yaşadım.

Nujeen – Bir Kızın Savaşla Parçalanmış Suriye’den Kaçışının İnanılmaz Öyküsü

Christina Lamb’in kitabı, 2013 yılında henüz on dört yaşındaki Nujeen Mustafa’nın ailesiyle birlikte Halep’teki Suriye devlet güçlerinden kuzeyde bir şehir olan Menbic’e kaçışını anlatarak başlıyor. İki yıl sonra İŞİD güçlerinin yükselişiyle birlikte, Nujeen yanında sadece ablası Nisreen ile birlikte, yeniden yola çıkmak zorunda kalıyor. Bu noktada bütün bir ay boyunca kızkardeşinin tekerlekli sandalyesini itmekten asla vazgeçmeyen Nisreen için, festivalin gerçekleştiği Dubai’de, olması gerektiği gibi büyük bir alkış koptuğunu da belirtmekte fayda var.

Ayrılmak istememiştik. Ama tehlike altında olan, hayatlarımızın kendisiydi.
Hayatımda ilk kez dışarıya çıkıyordum, daha önce apartmandan bile ayrılmaya cesaret edemezken, şimdi Avrupa’yı geçiyordum.

Nujeen hayatının büyük çoğunluğunu, bir apartmanın beşinci katına kapanarak yaşadı. İngilizceyi ise hiç sıkılmaksınız izlediği belgesellerden ve yabancı komedi programlarından öğrendi.

nujeen ve ablası nisreen

“Bir yandan Almanya’ya ulaşabildiğim için mutluydum. Ama bir parçam, bu uzun yolculuğun bitmiş olmasından ve yeniden dört duvarlı bir odanın içine kapanıp kalacak olmaktan dolayı üzgündü. Bazen kendimi 25 yaşında, hala tekerlekli sandalye kullanan ve hiç bir şey yapmadan öylece yaşlanan biri olarak hayal ettiğimde, hiç bir şeyden korkmadığım kadar korkuya kapılıyordum.”

Christina Lamb – Nujeen Mustafa

Tanışmalarının hemen ardından 50 yaşında ünlü bir İngiliz yazar ve dış ülkeler muhabiri olan Christina Lamb, Nujeen’in öyküsünü bir kitap haline getirmeye karar verdi. “Sağlam bir vücuda sahip birinin bile başaramayacağıı bir yolculuk bu, tekerlekli sandalyede bir kızın bunu başardığını görmek donakalmama sebep olmuştu.” diyerek Nujeen’i tanıdığındaki şaşkınlığını dile getiriyor Lamb. “Depresif bir mülteci hikayesi yazmak çok daha kolay olurdu, ancak Nujeen’in pozitif ve eğlenceli kişiliği bunu imkansız kılıyordu. Hikayeyi okuduğunuzda böyle bir mülteciyi kendi ülkenize kabul etmeden ve hatta bizzat onu kendi ülkenizde istemeden durabileceğinizi sanmıyorum.”

Lamb mülteciler konusundaki büyük yozlaşmışlığa da dikkat çekiyor. En fazla 15 kişilik küçük botlara, 60 kişilik bir kalabalığın bindirildiği ve karşılığında yüksek bir meblağ ile bu insanların Avrupa’ya geçirildiğini anlatıyor.

Botla mülteci taşıyarak bu yolla milyonlar kazanan insanlar var.

Nureen’in Yunanistan’a ulaşması, “henüz üç yaşında” daha sonrasında bütün bu trajedinin sembolü haline gelen Aylan Kurdi’nin bedeninin kıyıya vurduğu o acıklı güne denk geliyor. 2016 yılı boyunca Akdeniz ve Ege’yi aşmayı çalışırken boğulan ya da kalabalığın içinde ezilerek ölen insanların sayısı 5000’i aşmış durumda. “Avrupa bu konuda bir şey yapmaktan geri kalıyor… Bir Avrupalı olduğum için utanuyorum!” diyerek hislerini ifade ediyor Lamb.

>  Bir Balığa Tekerlekli Sandalye Yapmak Güzel Bir Davranış Ama...

Kitabın özünde konu edilen insanlığa rağmen, hem yazar hem de Nujeen Mustafa zaman zaman tepkilerle yüzleşiyor. Lamb’a, kitabının tekerlekli sandalye kullanıcılarının Almanya’ya akın etmesini sağlayacak açık bir çağrı olduğunu söyleyenler dahi var.

Her ne kadar kendi deyimiyle dakik bir Alman’a dönüşmekten fazlasıyla mutlu olsa ve diğer mültecilerin Almanya’ya yerleşmesi için sponsorluk başlatacaklarını söylese de, Nujeen için de bir mülteci olmak çok zor. “Farklısınız, sanki bir insan değilmişsiniz gibi hissediyorsunuz, sürekli stres altındasınız. Haberleri izlediğinizde bir yerlerde protesto ya da terörist saldırısı varsa, ilk şüpheli sizlersiniz. İnsanların bizlerle ortak özelliklerimize yoğunlaşmaktansa, farklılıklarımıza yoğunlaşmalarını görmek beni üzüyor. Oysa hepimiz aynı türün bireyleriyiz… ve hepimizin problemleri aynı.“

About Author /

Tekerlekli sandalye ve aksesuarları tanıtımlarına, Türkiye'deki ve dünyanın diğer ülkelerindeki tekerlekli sandalye teknolojisi ile ilgili en son çıkan haberlere, tekerlekli sandalye kullanıcılarının yaşam koşullarını iyileştirecek bilgilere web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.

1 Comment

  • Burcu
    7 yıl ago Reply

    Nujeen Mustafa anın hikayesi oldukça ilgi çekici. Hayat insana neleri öğretiyor, herkes de ayrı bir hikaye gizli

Leave a Comment

Your email address will not be published.

Start typing and press Enter to search